Bir Ayrılık Şarkısı Seç

 

Misketlerim vardı benim,toplarım,topaçlarım.
Birde babamın verdiği harçlıklarım.
Kaybettiğimde; kulağımın dibinde patlayan annemin sesiyle başlardı hıçkırıklarım.
Yediğim zılgıtlar öğretti bana işte o kaybetme korkularının lezzetini.
Büyürken tanıştım Bergen anamızın acılarıyla ve öğrendim ölümüne aşkın acılı tadını.
Dedim ya çocuktum…Sonra kimi kaybetmekten korktuysam kaybeder oldum.
 
İyi kaybediyordum işte.
Neşe Karaböcek’in göz yaşlarında gördüm, kardeş kalleşliğiyle birleşen o  ihanetin soğuk yüzünü,
Ve bende öğrendim artık sevmemeyi.
 
Sınavlarda öğrenmiştim 1 ile 0’ın birbirine nasıl da yakıştığını.Yarı yıl tatilinde karnemde ikisini yan yana görünce, sanki iki aşık kavuşmuş gibi sevinirdim.
Sene sonunda 1 terk ederdi 0’ı.
Sıfırda kaybederdi  tüm değerlerini.Kalırdı dımdızlak ortada…Aynı benim gibi.
 
Nereye gitsem kaybederdim işte. Kaybettikçe çoğalır sanırdım ama büyüdükçe azaldı kulağımın dibinde annemin o zılgıtlı sesi.Çocukken sokakta oynadığım topumu,topaçımı kaybettiğim gibi  bir süre sonra kaybettim anneminde sesini.
 
Aylardan Nisan’ı çok severdim.Yine Nisan gelirdi.Kalması gereken herkes giderdi.Gidenlerin ardından yağmurlar yağardı,ben Nisan ayında kaybettim tüm sevdiklerimi.
 
Ferdi Tayfur başlardı ;
 
“Yine nisan yağmurunda ıslanacağım,
Yine sensiz bulutlarla dertleşeceğim,
Farkında olmadan üşüdüğümün,
Hasret ateşiyle kavrulacağım” derdi.
 
Gider ıslanırdım,Ferdi Tayfur’un Nisan yağmurlarında gözyaşlarımı saklaya saklaya.Ve kimselere gösteremezdim kayıplarımın çetelesini.Kaybetmekten utandım belkide kayıplarıma  ağlamaktan utandığım gibi.
Kaybettikçe sarılmayı öğrendim işte şarkıların nakaratlarına.Sarardı beni şarkılar, anne kucağı gibi.
 
Korkularım titreşirken,acılarım depreşirken,sevdiklerim bir bir giderdi.Ben babama dertlerimi utanıp da söyleyemezken, şarkılarda baba bellediğim adamlar çekti  işte kulaklarımı.
“Eyvallah Müslüm baba” dedim,Ferdi baba,Orhan baba derken bir imparator geldi taht kurdu şarkıların nakaratlarına.
Ve öğretti bana ağlata ağlata
Gidenlere “BİR TEK DİLEĞİM VAR,MUTLU OL YETER” demeyi.
 
İşte sevgili; kaybettikçe öğrendim mutlu etmeyi,
Mutlu ettikçe de kaybettim.
İllaki birinin mutlu olması gerekiyorsa o sen ol sevgili.
Haaa pişmanlık duyup da bir gün anarsan,
‘Nerededir, nasıldır,mutlu mudur’ diye sorarsan,
Bir ayrılık şarkısı seç, onu da İbrahim Tatlıses söylesin.
 
Tüm kaybedenler için…
 
Ama önce bizim için…
 
Cansel Işık/Manyakaşkıngelini
Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir